" Allah (cc) "
Henüz yorum yapılmamış.
Kâfir hayattan nasıl lezzet alır?
Kâfir bir insan hayattan nasıl lezzet alabiliyor, açıklar mısınız?
Cevap:
Kâfir, küfrünün neticesi olarak cennet gibi ebedî bir lezzetten mahrum kalacaktır. Fakat Allah (cc) adaletiyle kâfirin farkında olarak ya da olmayarak yaptığı güzel amellerinin karşılığı olarak onu dünya lezzetlerinden de mahrum etmemektedir.
Bununla beraber kâfirin aldığı lezzet manevî ve ulvî lezzetten yoksun sadece maddî ve anlık bir lezzettir.
Kâfir, bu maddî ve biten lezzeti ancak iptal-i hisle ve geçmiş ve geleceği düşünmemekle alabilir. Çünkü “Kendi iradesi haricinde yokken var edildiği gibi tekrar öldürüleceğini” bilen bir kimsenin düşüncelerini, ölümden sonraki muamma oldukça meşgul edecektir. Şu durumda ya bu muammayı Allah’a (cc)iman ve ibadetle çözecek ve rahat edecek ya da “Nereden geldim, nereye gidiyorum?” demeden geçmiş ve geleceği düşünmeksizin sadece anlık ve maddî lezzetleri almaya çalışacaktır. Sadece bulunduğu anı düşünmek ise; bir insan için ancak “sarhoşluk” olarak nitelendirilebilir. Ve insanı sadece alkol vs. gibi maddî şeyler sarhoş etmez. Mesela müptelalık derecesinde zihnen, fikren, kalben bağlanılan pek çok şey insana hayatının ve varlığının mahiyetini unutturur ve tam bir sarhoş divane eder. Kâfir de tam bu sarhoşluk içinde dünyadan lezzet almaktadır.
Kâfir, melekî vasıflardan yoksun olarak sadece maddî lezzet alır. Çünkü insan sadece insanî vasıflardan ibaret olmayıp, diğer varlıkların pek çok hususiyetlerine de sahiptir. Mesela insanda şefkat, muhabbet gibi insanî vasıflar bulunmakla beraber, nefes almak gibi nebatî, öfke ve şehvet gibi hayvanî, oruç tutup ve namaz kılmak gibi melekî özellikler de vardır. Kâfir sadece hayvanî lezzetlere odaklanmakla melekî hususiyetlerle ortaya çıkan manevî ve ulvî lezzetlerden kendini tamamen mahrum kılar.
Mesela bir elmanın maddî lezzeti olduğu gibi manevî lezzeti de vardır. Kâfir sadece maddî lezzetini alır. Mü’min ise, elmanın içindeki manevî lezzet olan; “Allah’ın (cc)o elmayı muhteşem bir kudretle yaratması ve hususî bir iltifat olarak adresine göndermesini” düşünmek lezzetiyle, yani en özelden özel muamele görme lezzetiyle birlikte o elmayı yer. Böylece maddî lezzetin içinde kâfirden bin kat daha yüksek olarak manevî bir lezzet alır. Aldığı lezzet de anlık değil cennete yani ebede uzanır.
Haram olan lezzetlerde ise, sadece maddî lezzet olup manevî lezzet yoktur. Bu yüzden mü’min haram ve şüpheli şeylerden kaçınır ve lezzet almaz. Alsa da aldığı anlık ve maddî lezzetin akabinde ciddi bir manevî elem çeker, aldığı lezzet de gider. Helal olan lezzetlerde ise maddî zevkle birlikte çok yüksek bir manevî lezzet alır. Kâfir için ise, haram ya da helal fark etmez. Çünkü her hal-u kârda maddî lezzet peşindedir.
Allah (cc) rahmetiyle mü’min kuluna mükâfat olarak ebedî cennet lezzetlerini ihsan etmesine bedel, kâfire bilerek ya da bilmeyerek yaptığı güzel işlerinin karşılığında adaletinden dünya lezzetini kısıtlamamıştır. Küfrünün neticesi olarak zaten ebedî cennet lezzetlerinden mahrum olacak kâfire dünyanın maddî lezzetleri çok görülmemiştir. Kaynak: https://www.sorusorcevapbul.com - Kâfir hayattan nasıl lezzet alır?
iman
,
kafir
,
hayattan lezzet almak
,
küfür
,
küfrün neticesi
,
cennetten mahrum kalma
,
Allahın adaleti
,
maddi lezzet
,
haram lezzet
,
manevi lezzet
,
allahın rahmeti
,
kafirin lezzeti
,
kafirin dünyada lezzeti
,
cehennem
,
insani vasıflar